Ticari Hayatta Sözleşmeler ve Önemi

Genel olarak
Küreselleşme ile birlikte dünya küçülmüş, başta ticaret olmak üzere ilişkiler daha komplike/sofistike hale gelmiştir. Geleneksel ticaret anlayışında, belirli veya belirlenebilir bir toplumsallık içerisinde ve genel olarak “kişisel tanışıklığa” dayanan ticari ilişkiler, belirlenmesi neredeyse imkansız (dünyanın bilmem neresindeki bir memlekette bir şirket veya şehrin uzak köşesinde yaşayan şehre ne zaman taşındığı bilinmeyen bir kişi ) bir çevre ve ortam/toplumsallık içerisinde yaşanmaya başlanmıştır. Bu önemli değişim, geleneksel ticaret hayatında egemen olan “söz senettir” anlayışının teamüllere dayalı uygulamasını değişmeye zorlamış ve ticari ilişkinin bireysel ilişki sınırlarından çıkarılıp yazılı ve hukuki esaslara dayalı hale gelmesine neden olmuştur.
Sözleşme, ticari ilişkinin yazılı olarak hukuki alt yapısını belirlemektir şeklinde ki ifademize rağmen genel kural olarak sözleşmenin belirli bir kaç tür hariç yazılı olarak yapılmasının bir zorunluluğu bulunmamaktadır. Yazılı yapılmasında ki temel etken ispat edebilme koşulları yönündendir. Bu noktadan hareketle, bir sözleşmenin ( alım-satım, bayilik, eser sözleşmesi vb.) esas olduğu ticari ilişkinin “projesi” olduğunu söyleyebiliriz. Genel tanım kurallarına bağlı kalmadan, yapılacak bir inşaatta mimari proje neyse bir ticari ilişkide de sözleşme aynı öneme sahiptir. Sözleşmesi olmayan ticari bir iş, gecekondu mantığında yapılacak bir binadan ( kullanılacak malzemenin kalitesi ne olursa olsun) farklı olmayacaktır.
Sözleşmenin kurulması
Borçlar Kanunu’ nun; “Akdin İnikadı” başlıklı 1. maddesine göre; “İki taraf karşılıklı ve birbirine uygun surette rızalarını beyan ettikleri takdirde, akit tamam olur.” Kural olarak; İrade Özgürlüğü” ilkesinin yansıması olan “Sözleşme Yapma Serbestisi” ilkesi ve “Ahde Vefa” ilkesinin yansıması olan sözleşmeye bağlılık ve yükümlülüğün ifası ilkesi geçerlidir. Yani, yapılan sözleşme taraflar için karşılıklı olarak bağlayıcıdır. Bu noktada, yapılan sözleşmenin karşı tarafın rızası, onayı olmadan değiştirilmesi çok zor olacağından sözleşmenin yapılma aşamasında maddi hususlara çok dikkat etmek yerinde olacaktır.
Diğer taraftan, Karşılıklı beyanlar veya rıza beyanının yasada ifade edilen herhangi bir biçimi bulunmamaktadır, bu çerçevede rızaların karşılıklı iletilmesi herhangi bir şekle veya belli bir iletişim biçimine bağlı olmadığından, elektronik yollarla yapılan irade beyanlarının geçerliliği konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmamakta,elektronik beyanın yasada belirtilen rıza beyanı olduğu kabul edilmektedir.
Sağlıklı bir sözleşme için genel çerçeve şu şekilde olmalıdır;
  • Taraflarının ehliyeti; sözleşmeyi imzalayan taraf kanuni yetkili (şirket ortağı veya müdürü) olmalıdır. Yani, bir sözleşme yapmadan önce muhatap şirketin imza sirkülerini istemeye alışmaya başlamak yerinde olacaktır./li>
  • Sözleşme serbestisi sınırlarına uymak; emredici kanun hükümlerine aykırılık, kamu düzenine aykırılık, ahlak ve adaba aykırılık, kişilik haklarına aykırılık, konusu imkansız sözleşmeler, sözleşmenin geçersiz hale gelmesine neden olacaktır.
  • İradeyi Sakatlayan Sebepler (hata, hile, ikrah), Muvazaa ve Gabin; sözleşmeci taraflardan birinin özgür iradesini ortadan kaldıran (kişide,malda) hata yapılması, kandırma, zorlama , sakındırma, gerçek iradenin saklanması ve mal ve değer arasında pek fahiş bir fark bulunması sözleşmenin geçerliliğini etkileyecek, dahası ortadan kaldıracaktır.
Sözleşme hukukuna hakim ilkeler
İşin teorik kısmını oluşturması nedeniyle sözleşme hukukunun egemen ilkelerini genel anlamda başlıklar olarak sayıp pratik anlamda önemli gördüğümüz ilkeleri açıklamaya çalışacağız. Bu ilkeler, sözleşmenin kurulmasını şekillendiren, sözleşmede olması gereken ve var olduğu kabul edilen ilkelerdir. Bu ilkeler başlık olarak, sözleşme özgürlüğü , eşitlik, üçüncü kişi aleyhine borç kurulamaması, dürüstlük, rızailik, kusurlu sorumluluk, ivazlılık, hakimin takdir yetkisine sahip olması şeklindedir.

Yasal düzenlememize göre, yukarıda belirttiğimiz iradeyi sakatlayan sebeplerden olmaması koşuluyla, sonradan ortaya çıkabilecek ciddi ekonomik,sosyal vb.değişiklikler nedeniyle mahkeme(hakim), hak ve nesafet kuralları çerçevesinde sözleşmeye müdahale edebilir. Sözleşmeye böyle bir madde (yani hiçbir biçimde hakimin müdahale edemeyeceğini düzenleyen bir madde) koyarsanız bu madde hukuken yok hükmünde olacaktır, çünkü kanunun emredici hükmüne aykırı olmuş olacaktır. İvazlılık, her sözleşmenin maddi bir bedelinin, karşılığının olması gerektiği ilkesidir. Kusurlu sorumluluk, taraflardan biri sözleşme gereği yükümlülüklerinden birini kusuru nedeniyle yerine getirmez veya getiremez ise diğer tarafın ortaya çıkacak zararından sorumlu olacağını düzenleyen ilkedir.
Sözleşmede Bulunması Gerekli Unsurlar
Daha öncede belirttiğimiz üzere, sözleşme yapılacak işin/ticari ilişkinin “mimari projesi” vasfında olduğundan işin konusunun sözleşme metnine çok iyi bir şekilde geçirilmiş olması gereklidir. Özellikle konunun bütün ayrıntılarıyla belirlenmesi ( satış sözleşmesinde ürün, inşaat sözleşmesinde teknik koşullar, hizmet sözleşmesinde işyeri, çalışanın pozisyonu vb.) önem arzetmektedir. Konu kadar önemli diğer bir hususta sözleşme bedelinin net olarak belirlenmesi, ödeme şekli ile vadenin (varsa) belirtilmesidir. Bedelde KDV tutarının belirtilmesi unutulmamalıdır. Genel kabul olarak, KDV ayrıca belirtilmemiş ise KDV nin bedele dahil olduğu değerlendirilir.Bu iki temel hususun dışında, sözleşmenin özelliğine göre satış pey akçesi (uygulamada kapora olarak bilinen ön ödeme) , pişmanlık akçesi ( yine kapora – uygulamada özellikle emlakçılar tarafından düzenlenen komisyonculuk sözleşmelerinde kaparo pişmanlık akçesi olarak uygulansa da yasaya göre koşulları varsa sözleşme yapılmamışsa ön ödeme iade edilir) , satış sözleşmelerinde teslimat şekli, zamanı, yeri, garanti süresi ve şartları , cezai şart, gizlilik ( tarafların sözleşme gereği öğrendikleri ticari sır vb.özel bilgileri 3.kişilere açıklayamaması) fesih hakkı, tarafların temerrütünü düzenleyen özel hükümler ile geciken ödemeler için faiz oranları, tebligatların yapılması ve/veya yapılmış kabul edilmesi durumları, mücbir sebepler ( tarafların kusuru dışında ortaya çıkan ve sözleşmenin yapılmasını imkansız hale getiren doğal afetler, hükümet kararları, halk hareketleri vb. olaylar) yetki sözleşmesi ( sözleşmeden kaynaklanacak anlaşmazlıklarda uygulanacak hukuk /tahkim, anlaşmazlığın çözüm kuralları ve yeri) hususları da sözleşmede yer alabilir.
Uygulamada karşılaşılan eksiklikler / kontrol noktaları
Mesleki pratiğimiz süresince (ihtilafa konu olmuş veya olmamış pek çok ticari ilişkiye yönelik sözleşme ile muhatap olmak durumunda kalmış biri olarak) karşılaştığım sözleşmelerde yer alan eksiklikleri ana başlıklar altında toparlayarak okuyucularla paylaşmakta yarar görüyorum. Bu eksiklikler aynı zamanda sözleşmenin kontrolünü yapmak ve sağlıklı olduğunu tespit etmek yönünden de önem arzetmektedir. Bu genel kontrol noktaları/eksiklikler;

  • Sözleşme imzalarken karşı tarafın imza yetkisinin araştırılması, ticaret sicil gazetesi ve imza sirkülerinin karşılaştırılması
  • Şirketlerin imza ile birlikte sözleşmeyi kaşelemeleri,
  • Sözleşmelerin taraf sayısınca nüshada hazırlanması ve taraflarda birer nüsha kalması, nüshalar arasında hiçbir farklılık olmaması,
  • Sözleşmelerin her sayfasının taraflarca ayrı ayrı imzalanması /paraflanması kaşelenmesi,
  • Tarafların ticari ünvan veya isimlerinin sicil gazetesindeki veya nüfus cüzdanındaki aslına uygun şekilde, tam olarak yazılması,
  • Tarafların yükümlülüklerinin, sözleşme konusunun açık ve anlaşılır bir şekilde yazılması, yoruma ve şüpheye mahal verilmemesi,
  • Sözleşmeye yazılan rakamların ayrıca yazı ile de yazılması,
  • Mümkün olduğunca kefil , teminat, ipotek vb. ile ek güvenceler sağlanması
  • Sözleşmenin imzalanmasından sonra kalan ıslak imzalı nüshanın güvenli bir şekilde muhafaza edilmesi, sözleşmenin bir veya birkaç fotokopisinin çıkarılarak gerekli hallerde fotokopilerin kullanılması, orijinal nüsha üzerinde karalama vb. yapılmaması,
  • Yabancı bir para birimine göre ödeme yapılacak ise esas alınacak kurun veya ölçütlerin ( Merkez Bankası / Piyasa, döviz alım/döviz satım kuru vb.) açık bir biçimde belirtilmesi.
Sonuç
Amaca yönelik bütün esasları usulüne uygun olarak içeren ve düzenleyen bir sözleşme yapılan işin kendisi kadar önemlidir, böyle bir sözleşme ticaret erbabına yaptığı iş kadar para kazandırabilir.


Avukat Bülent KAPTAN
Patent & Marka Vekili
http://bkaptan.com/
kaptan@bkaptan.com

© 2018 Kaptan Avukatlık Bürosu. Tüm Hakları Gizlidir. logo-footer

Bülent KAPTAN has set up his private practice as a member of Izmir Bar Association in 1991.
He was registered as Trademark and Patent Attorney to TPE (Turkish Patent Institute, not Turkish Patent and Trademark Office) in 1999. He has attended to Patent Attorneys Professional Training Programmes given by World Intellectual Property Organization as a distant education and an 8 months programme in TPE collabration with European Patent Office.

In 2002, he participated an English Translation Training for 20 months, organized by one of the M.E.B (Ministry of Education) affiliated private education institution.

He is a member of ICC Turkish National Committee and PEM Trademark and Patent Attorneys’ Assocation.

He has been writing in “Refrigeration World”, a publication of Aegean Region Refrigeration Industry and Business Association, since 2002.

He speaks English, German(A2) and Chinese (A2).

Stj. Av. Altınay TANRIYAKUL, 2000 Manisa doğumludur. Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 2023 yılında mezun olmuştur. Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümünde eğitimi devam etmektedir. İngilizce bilmektedir.

Av. Özge ERDOĞAN, 1997 Adana doğumludur. 2019 yılında İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olup 2019 yılından itibaren hukuk büromuzda çalışan ve aynı zamanda İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde Özel Hukuk bölümünde yüksek lisans eğitimini sürdüren Özge ERDOĞAN ileri seviyede İngilizce bilmektedir.

 

Yönetici asistanı Selda GÜNEŞ, 1973 İzmir doğumludur. 2014 yılında Anadolu Üniversitesi Adalet bölümünden ve 2017 yılında Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun olmuştur.

Selda GÜNEŞ, executive asistant, is graduated from Anadolu University, departmant of Justice in 2014 and departmant of Public Administration in 2017.

 

Stj. Avukat Artun Alp KAPLAN, 1999 Rize doğumludur. Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 2023 yılında mezun olmuştur. Artun Alp, İngilizce bilmektedir.


Av. Kardelen KOÇAK YILDIRIM, 2018 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. Dokuz Eylül Üniversitesi insan Hakları hukuku alanında yüksek lisans yapmaktadır. İngilizce bilmektedir.

Lawyer Kardelen KOÇAK YILDIRIM is graduated from Dokuz Eylül University, Faculty of Law in 2018. Ms. Yıldırım does her master degree in human rights law in Dokuz Eylül University. Ms. YILDIRIM speaks English.

Lawyer Kardelen KOÇAK YILDIRIM is graduated from Dokuz Eylül University, Faculty of Law in 2018. Ms. Yıldırım does her master degree in human rights law in Dokuz Eylül University. Ms. YILDIRIM speaks English.

 

Trainee Lawyer Artun Alp KAPLAN has graduated from Kadir Has University Law Faculty in 2023. He wrote his thesis on the subject of Intellectual Property Rights. Artun Alp KAPLAN speaks Turkish and English.

 

Trainee Lawyer Altınay TANRIYAKUL is  graduated from Yasar University Faculty of Law in 2023. Ms. TANRIYAKUL continues her education at Yasar University, Faculty of Communication, departmant of New Media and Communication. Ms. TANRIYAKUL speaks English.

 

Selda GÜNEŞ, executive asistant, is graduated from Anadolu University, departmant of Justice in 2014 and departmant of Public Administration in 2017.