Fikir ve sanat eserleri, insanın kendini estetik düzeyde var etmeye başlamasıyla doğmuş ve günümüze kadar kendini şartlara uyarlayarak geliştirmiştir.

Fikri hakların korunması ihtiyacı matbaanın icadıyla ortaya çıkmıştır. Eserlerin doğumuyla tecavüzler de beraberinde gelmiştir. Bu durumun önüne geçilmesi, hakların korunması için fikri mülkiyet hukuku gelişim göstermiştir. Çünkü tecavüzlerin en önemli sonuçlarından biri, hakların korunmadığı bir ihtimalde yaratıcılığı, üretkenliği engellemesidir.

Fikri mülkiyet hakları nitelikleri itibariyle 2’ye ayrılarak incelenir. Bunlar;

  1. Fikri haklar (copyrights)
  2. Sınai haklar (industrialproperties)

Fikri haklar, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile korunurken; Sınai haklar 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile korunmaktadır.

Fikri Haklar;

  • İlim-edebiyat eserleri
  • Musiki eserleri
  • Güzel sanat eserleri
  • Sinema eserleri
  • + Bağlantılı haklar

Sınai Haklar ;

  • Marka
  • Patent
  • Faydalı Model
  • Tasarım
  • Coğrafi işaretler ve geleneksel ürün adı

Fikri haklar somutlaştığı varlıktan farklı bir hukuki rejime tabidir.  Nitelikleri itibariyle eşya mülkiyetinden farklı olduğu için tecavüz gerçekleştirdiğinde hak sahibinin kullanacağı haklar da farklılaşır. Telif haklarından fikir ve sanat eserleri kanunundan yararlanabilmesi için telif hakkını (musiki, edebiyat eseri…) tescil ettirmesi gerekmez.

FİKRİ HAKLARIN NİTELİKLERİ

Soyutluk: Fikri ürünler dış aleme; beste, tablo vb. olarak yansır. Fikri haklar somutlaştığı varlıktan farklı bir hukuki rejime tabidir.

Ülkesellik: Bu bütün fikri ve sınai haklar için geçerli olan ilkedir. Hangi ülkede koruma talep ediliyorsa o ülkenin kanunlarına göre korunur.

Süreye Tabilik: Telif hakları bakımından eseri meydana getiren kişi yaşamı boyunca istifade eder. Vefatından sonra 70 yıl mirasçıları, daha sonra kamuya mal olur.
Sınai haklar da süreye tabidir. Örneğin patent 20 yıl, faydalı model 10 yıl, marka 10 yıllık süreye tabidir.

Tükenme: Tükenme ilkesi, sadece yayma hakkı bakımından geçerlidir.
Fikri mülkiyet hakları niteliği itibariyle tükenmez. Fikri hakkın üzerinde somutlaştığı ürün üzerindeki hak tükenir. Örneğin; musiki eser sahibi eserini defalarca çalsa da bu eser üzerindeki hak tükenmez.

 

Fikri hak sahibi kendi rızasıyla ya da izin verdiği kişiler tarafından, o fikri hakkın vücut bulduğu ürünün piyasaya çıkarılmasına izin verdiyse artık o ürünün sonraki satışlarına engel olamaz. Örneğin; Ünlü marka bir çantanın hak sahibi bu çantanın piyasaya çıkarılmasına izin verdiği anda sonraki satışlarına engel olamaz.

 

Hukuki İşlemlere Konu Olabilme

Sahibine Mutlak Yetkiler Tanıma

Ülke Ekonomisine Katkı

FİKRİ HAKLARIN İLKELERİ

  1. GERÇEK HAK SAHİPLİĞİ İLKESİ

Gerçek hak sahibi korunur.
Bütün fikri ve sınai haklar bakımından geçerlidir. Amaç yaratıcı unsuru korumaktır.

Eğer bir eser, iki ayrı kişi tarafından meydana getirilirse iki eser de korumadan yararlanır. İki kişi de hak sahibi olarak koruma talep edebilir.

  1. TÜKENME İLKESİ (İLK SATIŞ DOKTRİNİ)

Hak sahibi, fikri mülkiyete konu ürünü bir kez satınca, sonraki satışlara müdahale edemez. Sonraki satışlara müdahale edebilmesi için ürünün kopya, imitasyon olması gerekir. Bu ürünler üzerindeki hakkı tükenmez.

  1. SESSİZ KALMA NEDENİYLE HAK KAYBI
    Örneğin; Eser sahibini hakkına uzun süre tecavüz olduğu halde, haklı gerekçeleri olmaksızın müdahale etmiyor ise kanundan doğan haklarını kaybeder.
    SMK’ya göre bu süre 5 yıldır. Telif mevzuatında böyle bir düzenleme yoktur fakat somut olayın özelliklerine göre uygulamada kabul edilir.
  2. ÜLKESELLİK İLKESİ
  3. KÜMÜLATİF (ÇOKLU) KORUMA İLKESİ

Bir ürün birden çok fikri hak konusu olabilir. Örneğin; Mercedes logosu.

ESER KAVRAMI

Eser kavramı FSEK 1B’de:“Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini” şeklinde tanımlanmıştır.

Kanunda özel düzenleme yeri olduğu için işlenmeler ve derlemeler FSEK kapsamında korunur. Dolayısıyla doğrudan eser tanımına girmese de işlemeler ve derlemeler de eser olarak kabul edilir.

Eser niteliğinin belirlenmesinde kayıt, tescil zorunluluğu yoktur. Ayrıca genel ahlaka aykırı olmasının eser olarak adlandırılmasında bir önemi yoktur.

ESER ÇEŞİTLERİ

İLİM VE EDEBİYAT ESERLERİ

Madde 2 – İlim ve edebiyat eserleri şunlardır:
1. Herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları,
2. Her nevi rakıslar, yazılı koreografi eserleri, Pandomimalar ve buna benzer sözsüz sahne eserleri,
3. Bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleriyle, her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket ve benzerleri, her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projeleri.

Arayüzüne temel oluşturan düşünce ve ilkeleri de içine almak üzere, bir bilgisayar programının herhangi bir ögesine temel oluşturan düşünce ve ilkeler eser sayılmazlar.

İLİM VE EDEBİYAT ESERLERİ (=DİL)

  1. Dil ve yazı ile ifade olunan eserler ve bilgisayar programları

Sahibinin hususiyeti taşımak kaydıyla nutuk, konferans vb. türler bilimsel, dini, siyasal konulu olmasına bakılmaksızın eser olarak nitelendirilir. Edebi olmasının zorunluluğu ile ilgili bir kural yoktur.

  1. Rakslar, koreografiler ve benzeri sahne eserleri
    Beden dili örnek olarak gösterilebilir.
  2. İlmi ve teknik nitelikteki fotoğraflar, haritalar, çizimler ve maketler

Öğretici, açıklayıcı nitelikteki bilgi ileten ürünler.

MUSİKİ ESERLERİ  (= SES)

Madde 3 – Musiki eserleri, her nevi sözlü ve sözsüz bestelerdir.

GÜZEL SANAT ESERLERİ (= ŞEKİL, RENK)

Madde 4 –
Güzel sanat eserleri, estetik değere sahip olan;
1. Yağlı ve suluboya tablolar; her türlü resimler, desenler, pasteller, gravürler, güzel yazılar ve tezhipler, kazıma, oyma, kakma veya benzeri usullerle maden, taş, ağaç veya diğer maddelerle çizilen veya tespit edilen eserler, kaligrafi, serigrafi
2. Heykeller, kabartmalar ve oymalar,
3. Mimarlık eserleri,
4. El işleri ve küçük sanat eserleri, minyatürler ve süsleme sanatı ürünleri ile tekstil, moda tasarımları,
5. Fotoğrafik eserler ve slaytlar,
6. Grafik eserler,
7. Karikatür eserleri,
8. Her türlü tiplemelerdir.
Krokiler, resimler, maketler, tasarımlar ve benzeri eserlerin endüstriyel model ve resim olarak kullanılması, düşünce ve sanat eserleri olmak sıfatlarını etkilemez.

Estetik değer öznel bir değerlendirmedir. Estetik duygu uyandırma amacı vardır fakat kanunda kast edilen öznel değerlendirme hangi amaçla meydana getirildiğidir. Amacın estetik amaç olması aranır.

SİNEMA ESERLERİ (=GÖRÜNTÜ DİZİSİ)

Madde 5 –
Sinema eserleri, her nevi bedii, ilmi, öğretici veya teknik mahiyette olan veya günlük olayları tespit eden filmler veya sinema filmleri gibi, tespit edildiği materyale bakılmaksızın(yani neyle çekildiğine bakılmaksızın), elektronik veya mekanik veya benzeri araçlarla gösterilebilen, sesli veya sessiz, birbiriyle ilişkili hareketli görüntüler dizisidir.

Reklamlar da koşulları sağladığı sürece sinema eseri olabilir.

İŞLENMELER & DERLEMELER

Madde 6 – Diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilip de bu esere nispetle müstakil olmayan(yararlanılan eserden bağımsız olmayan) ve aşağıda başlıcaları yazılı fikir ve sanat mahsulleri işlenmedir:

1. Tercümeler;
2. Roman, hikaye, şiir ve tiyatro piyesi gibi eserlerden birinin bu sayılan nevilerden bir başkasına çevrilmesi;
3. Musiki, güzel sanatlar, ilim ve edebiyat eserlerinin filim haline sokulması veya filime alınmaya ve radyo ve televizyon ile yayıma müsait bir şekle sokulması;
4. Musiki aranjman ve tertipleri;
5. Güzel sanat eserlerinin bir şekilden diğer şekillere sokulması;
6. Bir eser sahibinin bütün veya aynı cinsten olan eserlerinin külliyat haline konulması;
7. Belli bir maksada göre ve hususi bir plan dahilinde seçme ve toplama eserler tertibi;
8. Henüz yayımlanmamış olan bir eserin ilmi araştırma ve çalışma neticesinde yayımlanmaya
elverişli hale getirilmesi (İlmi bir araştırma ve çalışma mahsulü olmayan alelade transkripsiyonlarla faksimileler bundan müstesnadır.);
9. Başkasına ait bir eserin izah veya şerhi yahut kısaltılması.
10. (Ek: 7/6/1995 – 4110/3 md.) Bir bilgisayar programının uyarlanması, düzenlenmesi veya herhangi bir değişim yapılması;
11. (Ek: 7/6/1995 – 4110/3 md.) Belli bir maksada göre ve hususi bir plan dahilinde verilerin ve materyallerin seçilip derlenmesi sonucu ortaya çıkan ve bir araç ile okunabilir veya diğer biçimdeki veri tabanları (Ancak, burada sağlanan koruma, veri tabanı içinde bulunan veri ve materyalin korunması için genişletilemez)

(2) İstifade edilen eserin sahibinin haklarına zarar getirmemek şartıyla oluşturulan ve İşliyenin hususiyetini taşıyan işlenmeler, bu kanuna göre eser sayılır.

İşlenmeler ve derlemeler kanunda sayılanlarla sınırlı değildir.

“Yeni eser” olmasını sağlayan unsur esaslı değişimlerdir.

Ticari amaçlı kullanımlarda bağımsız eser sahibi, işlenme eser sahibinin izni olmaksızın “işlenmeyi” kullanamaz. İşleyen de bağımsız eser sahibinden izin almaksızın işlenmeyi kullanamaz.

Kişisel amaçlı kullanım izne tabi değildir. Mesela; bir makaleden kişisel anlamda yararlanmak için tercümesini yaptığımda eser sahibinden izin almak zorunda değilim.

Kimi eser birden fazla yayınevi ve yazarlar tarafından çevrilebiliyor. Bu durumda her işleyenin bağımsız eser sahibinden izin alması gerekir. Ayrıca hepsi kendi eseri üzerinde hak sahibi olur.

Örneğin bir kitap İngilizce dilinden İspanyolca diline çevrilmiş. Bir kişi de İspanyolca dilinden Türkçe’ye çevirmek istiyor. Buna basamaklı işleme denir. İspanyolca’dan Türkçe’ye çevirmek isteyen kişi hem bağımsız eser sahibinden hem de önceki basamaklardaki işleyenlerden izin almalıdır.

İzin almazsa; bağımsız eser sahibinin işleme hakkını elinden alınmış, ihlal edilmiş olur.. Bu durum benim işleme eserimin niteliğini etkilemez. Çünkü izin meselesi iç ilişkiye dair bir meseledir, 3. kişilerle olan ilişkilere etki etmez.

Bir edebi eseri sinemaya(diziye vb.) aktaran kişi artık işleyen kabul edilir. Örneğin; Aşkı Memnu, Çalıkuşu…
Sözleşmeye dayalı olarak meydana getirilen eserlere ortak esere ait hükümler uygulanır ve işleme eser olarak kabul edilmez. Örneğin; önceden yazılmış bir şiirin şarkının güftesine haline getirilmesi.

Eserin izahı, şerhi, kısaltması da bir işleme eserdir. Örneğin; Eşya hukuku kitabının kısalılmış özet notu hali de bir işleme eserdir.

Bedii: Örneği olmayan, daha önce rastlanmamış.

© 2018 Kaptan Avukatlık Bürosu. Tüm Hakları Gizlidir. logo-footer

Bülent KAPTAN has set up his private practice as a member of Izmir Bar Association in 1991.
He was registered as Trademark and Patent Attorney to TPE (Turkish Patent Institute, not Turkish Patent and Trademark Office) in 1999. He has attended to Patent Attorneys Professional Training Programmes given by World Intellectual Property Organization as a distant education and an 8 months programme in TPE collabration with European Patent Office.

In 2002, he participated an English Translation Training for 20 months, organized by one of the M.E.B (Ministry of Education) affiliated private education institution.

He is a member of ICC Turkish National Committee and PEM Trademark and Patent Attorneys’ Assocation.

He has been writing in “Refrigeration World”, a publication of Aegean Region Refrigeration Industry and Business Association, since 2002.

He speaks English, German(A2) and Chinese (A2).

Stj. Av. Altınay TANRIYAKUL, 2000 Manisa doğumludur. Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 2023 yılında mezun olmuştur. Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümünde eğitimi devam etmektedir. İngilizce bilmektedir.

Av. Özge ERDOĞAN, 1997 Adana doğumludur. 2019 yılında İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olup 2019 yılından itibaren hukuk büromuzda çalışan ve aynı zamanda İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde Özel Hukuk bölümünde yüksek lisans eğitimini sürdüren Özge ERDOĞAN ileri seviyede İngilizce bilmektedir.

 

Yönetici asistanı Selda GÜNEŞ, 1973 İzmir doğumludur. 2014 yılında Anadolu Üniversitesi Adalet bölümünden ve 2017 yılında Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun olmuştur.

Selda GÜNEŞ, executive asistant, is graduated from Anadolu University, departmant of Justice in 2014 and departmant of Public Administration in 2017.

 

Stj. Avukat Artun Alp KAPLAN, 1999 Rize doğumludur. Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 2023 yılında mezun olmuştur. Artun Alp, İngilizce bilmektedir.


Av. Kardelen KOÇAK YILDIRIM, 2018 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. Dokuz Eylül Üniversitesi insan Hakları hukuku alanında yüksek lisans yapmaktadır. İngilizce bilmektedir.

Lawyer Kardelen KOÇAK YILDIRIM is graduated from Dokuz Eylül University, Faculty of Law in 2018. Ms. Yıldırım does her master degree in human rights law in Dokuz Eylül University. Ms. YILDIRIM speaks English.

Lawyer Kardelen KOÇAK YILDIRIM is graduated from Dokuz Eylül University, Faculty of Law in 2018. Ms. Yıldırım does her master degree in human rights law in Dokuz Eylül University. Ms. YILDIRIM speaks English.

 

Trainee Lawyer Artun Alp KAPLAN has graduated from Kadir Has University Law Faculty in 2023. He wrote his thesis on the subject of Intellectual Property Rights. Artun Alp KAPLAN speaks Turkish and English.

 

Trainee Lawyer Altınay TANRIYAKUL is  graduated from Yasar University Faculty of Law in 2023. Ms. TANRIYAKUL continues her education at Yasar University, Faculty of Communication, departmant of New Media and Communication. Ms. TANRIYAKUL speaks English.

 

Selda GÜNEŞ, executive asistant, is graduated from Anadolu University, departmant of Justice in 2014 and departmant of Public Administration in 2017.